29 Haziran 2014 Pazar

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI

Nedenleri:
1. Avrupalı devletlerin sömürgecilik faaliyetleri, hammadde ve pazar rekabeti.
2. Almanya ve İtalya’nın sömürgeciliğe başlamaları.
3. İngiltere ve Fransa’nın, Almanya’ya karşı silahlanmaya başlaması.
4. Rusya’nın ideallerini gerçekleştirme isteği.
5. Balkanlar’da Slav - Germen çekişmesi.
6. Fransız İhtilali’nin doğurduğu milliyetçilik akımı.
7. Fransa’nın Alsace-Loraine’i Almanya’dan almak istemesi.
8.  Avusturya-Macaristan prensinin Saraybosna’da bir Sırp milliyetçi tarafından öldürülmesi (28 Haziran 1914).

I. Dünya Savaşı Öncesi Oluşan Bloklar
İttifak (Bağlaşma) Bloğu        İtilaf (Anlaşma)Bloğu
Almanya
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
İtalya
İngiltere
Fransa
Rusya

İtalya, İttifak grubunda iken Antalya ve çevresinin kendisine bırakıldığı gizli Londra Antlaşması ile İtilaf Grubu’na geçmiştir.
Bulgaristan Çanakkale Savaşı’ndan sonra İttifak Grubu’na katılmıştır.

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na Girme Nedenleri
1. İttihatçıların Almanlara sempati duyması.
2. Alman desteği ile devletin kurtulacağına inanılması.
3. Osmanlı Devleti’nin Almanya ile gizli bir anlaşma yapması (2 Ağustos 1914).
4. Osmanlı Devleti’nin siyasi yalnızlıktan kurtulmak istemesi.
5. Osmanlı Devleti’nin, İngiltere ve Fransa’nın ekonomik baskılarından kurtulmak istenmesi.
6. Osmanlı Devleti’nin kaybettiği toprakları geri almak istemesi.
7. Osmanlı coğrafyasının jeopolitik önemi.

Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni I.Dünya Savaşı İçine Çekme Nedenleri
1. Almanya’nın halifelik makamını kullanarak İngiliz ve Fransız sömürgelerindeki Müslümanları ayaklandırmak istemesi.
2. Almanya’nın yeni cepheler açarak İtilaf devletlerinin kendi üzerindeki baskısını hafifletmek istemesi.
3. Almanların, İngilizler’in Osmanlı toprakları üzerinden geçen Uzak Doğu sömürge yollarını ele geçirmek istemesi.
4. Almanya’nın Musul-Kerkük petrollerinden yararlanmak istemesi.
5. Almanya’nın, İtilaf devletlerinin Boğazlar yoluyla Rusya’ya yardım göndermesini önlemek istemesi.
6. Almanların İngilizlerden kaçan Goben ve Breslav adlı gemileri Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır.
7. Osmanlı, gemileri satın aldığını açıklamış ve gemilerin adlarını Yavuz ve Midilli olarak değiştirmiştir.
8. Bu gemiler, Rusya’nın Sivastopol ve Odesa limanlarını bombalamıştır.
9. Ruslar bunun üzerine Karadeniz sahillerine ve Doğu Anadolu'ya saldırmıştır.

OSMANLI DEVLETİ’NİN I.DÜNYA SAVAŞI’NDA SAVAŞTIĞI CEPHELER
   Topraklarımızda Savaştığımız Cepheler     Topraklarımız Dışında Savaştığımız Cepheler
          1. Kafkas Cephesi                                              1. Makedonya
          2. Kanal Cephesi                                                2. Galiçya Cephesi
          3. Filistin-Suriye Cephesi                                 3. Romanya
          4. Irak Cephesi
          5. Çanakkale Cephesi
          6. Hicaz-Yemen Cephesi 

Kafkas Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. İttihatçıların Orta Asya’daki Türkleri birleştirme ve Hindistan’a kadar toprakları genişletme isteği.
2. Almanların Bakû petrollerini ele geçirmek için Osmanlı’yı kışkırtması.
3. Rusların Doğu Anadolu’ya saldırmasıyla mücadele başlamıştır (1 Kasım 1914).
4. Enver Paşa Sarıkamış’ta Ruslara karşı cephe açmıştır.
5. 90.000 asker Allahuekber Dağları’nda soğuktan donarak şehit olmuştur (Sarıkamış Faciası).
6. Ruslar, Doğu Anadolu’yu işgal etmiştir.
7. M. Kemal Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri almıştır (1914).
8. Rusya’da Bolşevik İhtilali çıkmıştır (1917).
9. Rusya Brest Litowsk Antlaşması ile I.Dünya Savaşı’ndan çekilmiş; Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı Devleti’ne bırakmıştır (3 Mart 1918). 

Kanal Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. Osmanlı Devleti’nin Mısır’ı İngilizler’den geri alma düşüncesi.
2. Osmanlı Devleti’nin, İngilizler’in Uzak Doğu sömürgeleriyle olan bağlantısını kesmek ve Süveyş Kanalı’nı ele geçirmek istemesi. 
3. Cephede mücadele 3 Şubat 1915’te başlamıştır.
4. Almanya’nın desteği ile iki kez harekat düzenlenmiştir.
5. Osmanlı Devleti başarılı olamamıştır (1916).

Suriye ve Filistin Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. Osmanlı Devleti’nin İngilizler’in Süveyş’ten kuzeye doğru ilerleyişini durdurmak istemesi.
2. İngilizler Halep’e kadar ilerlemiştir (1918).
3. Yıldırım Orduları Komutanı M.Kemal Paşa, İngilizler’i Halep’in kuzeyinde durdurmuştur.
4. Misak-ı Milli’nin Suriye sınırı çizilmiştir.

Irak Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. İngilizler’in Rusya’ya yardım ulaştırmak istemesi.
2. İngilizler’in Musul-Kerkük petrollerine sahip olmak istemesi.
3. İngilizler’in Hint deniz yolunun güvenliğini sağlamak istemesi.
4. İngilizler’in Basra’ya çıkarma yapmasıyla başlamıştır.
5. Türk ordusu Kut-ül Amare’de başarılı olmuş ise de, İngilizler Bağdat’ı ele geçirmiştir (11 Mart 1917).
Çanakkale Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. İtilaf Devletleri’nin Rusya’ya yardım göndermek istemesi.
2. İtilaf Devletleri’nin Boğazlar’ı ele geçirerek, Osmanlı’nın İttifak Devletleri ile bağlantısını kesmek ve Osmanlı’yı saf dışı etmek istemesi.
3. İtilaf Devletleri’nin Balkan devletlerini yanlarına çekmek istemesi.
4. Osmanlı’nın Kafkas ve Kanal cephelerinden çekilmesinin sağlanmak istenmesi.

İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazı’na saldırmış, savaş başlamıştır (19 Şubat 1915).
Mayınlı boğazlardan İtilaf Devletleri geçememiştir.
İtilaf Devletleri Gelibolu Yarımadası’na ve boğazın iki yakasına asker çıkarmıştır. Türk askeri Gelibolu, Conkbayırı, Anafartalar’da başarı elde etmiştir Mustafa Kemal bu cephede başarılar kazanmıştır.
Düşman askerleri sekiz ay sonra savaştan çekilmek zorunda kalmıştır (9 Ocak 1916).

Çanakkale Savaşı’nın Sonuçları :
1. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı, yalnız bu cephede başarılı olmuştur.
2. Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı’nın uzamasına neden olmuştur.
3. 500.000 insan ölmüştür.
4. M. Kemal; önce albay, daha sonra da general olmuş, yurt içinde ve dışında tanınmıştır.
5. Bulgaristan İttifak Devletleri yanında savaşa katılmıştır.
6. Rusya’da Bolşevik İhtilali olmuş, SSCB kurulmuştur.
7. Kafkas Cephesi kapanmıştır.
8. Zafer, tutsak milletlere bağımsızlık mücadelesinde bir örnek oluşturmuştur.

Hicaz-Yemen Cephesi
Cephenin Açılma Nedeni :
1. Osmanlı Devleti’nin kutsal yerleri İngilizlerden korumak istemesi.
2. İngilizler Arapları Osmanlı aleyhine kışkırtmıştır.
3. Fahrettin Paşa İngilizler’le ve Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile mücadele etmiş, başarılı olunamamıştır.

Galiçya, Romanya ve Makedonya Cephesi
Cephenin Açılma Nedeni :
1. Osmanlı Devleti’nin; müttefiklerine (özellikle Almanlara) yardım etmek istemesi.
2. Osmanlı; Rusya, Romanya ve Fransa ile mücadele etmiş, fakat başarılı olamamıştır.

Notlar:
  • Mustafa  Kemal; Kafkas, Çanakkale ve Suriye-Filistin cephelerine katılmıştır.
  • Kafkas ve Kanal cepheleri taarruz cepheleridir ve bu cephelerin açılmasında Almanya’nın isteği etkili olmuştur. Kanal cephesinde Almanlar cephane yardımı da yapmışlardır.
  • Osmanlı Devleti Galiçya, Romanya ve Makedonya Cephesi’nde kendi sınırları dışında savaşmıştır.
  • Brest-Litowsk Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Berlin Antlaşması ile Rusya'ya verdiği Kars, Ardahan ve Batum'u geri almıştır.
  • Osmanlı'nın kazandığı tek cephe Çanakkale'dir.
  • Başta kazanılmaya çalışılıp kaybedilen cephe Irak'tır.

    OSMANLI DEVLETİ’Nİ PAYLAŞMAK İÇİN İMZALANAN
    GİZLİ ANTLAŞMALAR
     Formül: Ba L Po Sa Sı Mı

    Boğazlar Antlaşması (1915)
    İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanmıştır.
    İstanbul ve Boğazlar, Rusya’ya bırakılmıştır.

    Londra Antlaşması (1915)
    İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya arasında imzalanmıştır.
    İtalya’ya Antalya ve çevresi ile Oniki Adalar bırakılmıştır.
    İtalya bu antlaşmadan sonra İtilaf Grubu’na katılmıştır.

    Petrograt Protokolü (1916)
    İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya arasında imzalanmıştır.
    Rusya’ya Boğazlar’a ek olarak Van, Erzurum, Bitlis ve Trabzon’a kadar olan Doğu Karadeniz bölgesi bırakılmıştır.

    Sykes-Picot Antlaşması (1916)
    İngiltere ve Fransa arasında, İtalya’dan gizli olarak yapılmıştır.
    Rusya; Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu’nun kendisine verilmesi şartı ile bu anlaşmayı kabul etmiştir.
    Fransa’ya; Adana, Hatay, Suriye kıyıları ve Lübnan bırakılmıştır.
    İngiltere’ye Musul hariç Irak bırakılmıştır.
    Suriye’nin diğer bölgeleri ile Musul ve Ürdün’ü kaplayan bölgede Büyük Arap Krallığı kurulması kararı alınmıştır.
    Arap Krallığı İngiliz ve Fransız himayesinde olacaktır.
    Özerk bir Filistin Devleti kurulacaktır.
    Bu antlaşma ile Araplar, İngilizler’in yanında Osmanlı’ya karşı savaşmıştır.

    Not :
    Antlaşmanın İtalya’dan gizli yapılmasında, İtalya’nın aktif olarak I.Dünya Savaşı’na katılmaması etkili olmuştur.

    Saint-Jean De Maurienne Antlaşması (19 Nisan 1917)
    İtalya, kendisinden gizli olarak imzalanan Sykes Picot Antlaşması’na tepki göstermiştir.
    Konya, Antalya, Aydın ve İzmir çevresi İtalya’ya bırakılmıştır.

    Mc Mahon Antlaşması
    İngilizler Arapları Osmanlı aleyhine kışkırtmıştır.
    Araplara Büyük Arap Krallığı kurma sözü verilmiştir.

    Not 1: Rusya’da Bolşevik İhtilali olmuştur. Bunun üzerine İtilaf Devletleri Rusya’ya bırakılan toprakların yarısında Özerk Kürt Devleti oluşturmayı, diğer yarısını da Ermenistan’a vermeyi kararlaştırmışlardır.
    Not 2: Bolşevik Rejimi gizli antlaşmaları açıklayınca, gizli antlaşmalar uygulanma zemini bulamamıştır.
    Not 3: Gizli Antlaşmalara tepki olarak Wilson İlkeleri yayınlanmıştır.

    WİLSON İLKELERİ
    ABD Başkanı Wilson, gelecekte yapılacak barışın ilkelerini açıklamıştır (8 Ocak 1918).
    Buna göre:
    1. Yenen devletler, yenilen devletlerden toprak ve tazminat almayacak.
    2. Devletlerarasında gizli herhangi bir antlaşma yapılmayacak, antlaşmalar açık olarak yapılacak.
    3. Devletlerarasında eşitlik sağlanacak, uluslararası ekonomik engeller kaldırılacak.
    4. Ülkeler arasında silahlanma yarışına son verilecek.
    5. Alsace – Loraine Fransa’ya geri verilecek.
    6. İşgal edilen Rus toprakları boşaltılacak.
    7. Belçika yeniden kurulacak.
    8. Uluslararası anlaşmazlıkları barış yoluyla çözmek için Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kurulacak.
    9. Boğazlar her devlete açık olacak.
    10. Türk egemenliği altında yaşayan diğer milletlere kendini yönetme hakkı verilecek.
    11. Osmanlı Devleti’nin Türk bölgelerine egemenlik hakkı verilecek.

    Not:
    İtilaf Devletleri, toprak elde etmek için Paris Barış Konferansı’nda manda ve himaye fikrini ortaya atmıştır.
    Not:
    İtilaf Devletleri, Wilson İlkeleri’ne ters düşmemek için Mondros Antlaşması’na 7. ve 24. maddeleri koymuşlardır.

    ATEŞKES ANTLAŞMALARI
    Rusya; Brest-Litowsk Antlaşması ile (3 Mart 1918).
    Bulgaristan Selanik Antlaşması ile (29 Eylül 1918).
    Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Antlaşması ile (30 Ekim 1918).
    Avusturya Villa Gusti Antlaşması ile (3 Kasım 1918).
    Almanya ise Rethondes Antlaşması ile (11 Kasım 1918) savaştan çekilmişlerdir.

    I.DÜNYA SAVAŞI’NI BİTİREN
    BARIŞ ANTLAŞMALARI
    Savaşı bitiren barış antlaşmalarının metni Paris Barış Konferansı’nda hazırlanmıştır (18 Ocak 1919).

    Versailles Barış Antlaşması (28 Haziran 1919) Almanya ile imzalanmıştır.
    Almanya;
    Alsace-Loraine’i Fransa’ya bırakmıştır.
    Bir kısım topraklarını Belçika ile yeni kurulan Litvanya, Polonya ve Çekoslovakya’ya bırakmıştır.
    Sömürgeleri galip devletler arasında paylaşılmıştır.
    Avusturya ile haberleşmeme sözü vermiştir.
    Zorunlu askerlik kaldırılmıştır.
    Ağır silahlara sahip olması yasaklanmıştır.
    Savaş tazminatı ödemeyi kabul etmiştir.

    Saint-Germain Barış Antlaşması (10 Eylül 1919) Avusturya ile imzalanmıştır.
    Avusturya-Macaristan İmparatorluğu iki ayrı devlet olmuştur.
    Avusturya; Macaristan, Yugoslavya ve Çekoslovakya’nın bağımsızlığını tanımıştır.
    Avusturya’da zorunlu askerlik kaldırılmıştır.
    Avusturya, Milletler Cemiyeti’nin onayını almadan Almanya ile birleşmemeyi kabul etmiştir.

    Neuilly Barış Antlaşması (27 Kasım 1919) Bulgaristan ile imzalanmıştır.
    Bulgaristan; Güney Dobruca’yı Romanya’ya, Batı Trakya’yı Yunanistan’a, bir kısım topraklarını ise Yugoslavya’ya bırakmıştır.
    Bulgaristan’da zorunlu askerlik kaldırılmıştır.
    Deniz ve hava kuvveti bulunmayacak, orduda asker sayısı 25.000 kişiyi geçmeyecek.

    Trianon Barış Antlaşması (4 Haziran 1920) Macaristan ile imzalanmıştır.
    Macaristan;
    Topraklarının büyük kısmını Romanya, Çekoslovakya ve Yugoslavya’ya bırakmıştır.
    Macaristan’da zorunlu askerlik kaldırılmıştır.
    Deniz ve hava kuvvetleri bulunmayacaktır.

    Sevr Barış Antlaşması (10 Ağustos 1920) Osmanlı Devleti ile imzalanmıştır.
    Mebusan Meclisi kapalı olduğundan anlaşma onaylanmamış ve uygulanamamıştır.
    Osmanlı Devleti'nin imzaladığı son antlaşmadır.

    Notlar:
  • Avusturya-Macaristan İmparatorluğu iki ayrı devlet olmuştur.
  • Neuilly Antlaşması ile Bulgaristan’ın Ege Denizi ile bağlantısı kesilmiştir.
  • Trianon Antlaşması, ileride çıkacak azınlıklar meselesinin zeminini hazırlamıştır.

  • Sevr Antlaşması, Osmanlı’nın imzaladığı son antlaşmadır, Mebusan Meclisi dağıtıldığından onaylanmamış ve uygulanmamıştır.

    I. DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUÇLARI
    1. Savaştan en karlı devlet İngiltere çıkmış ve Avrupa’nın en güçlü devleti olmuştur.
    2. Fransa, Almanya’nın etkisinden kurtularak ikinci güçlü devlet haline gelmiştir.
    3. İtalya, Avusturya’dan toprak almış ve Oniki Adalar’a hakim olmuştur.
    4. Rus, Alman, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorlukları yıkılmış yeni milli devletler kurulmuştur.
    5. Litvanya, Letonya, Estonya, Finlandiya, Yugoslavya, Çekoslovakya, Polonya, Macaristan, SSCB kurulan yeni devletlerdir.
    6. Avrupa’da denge boşluğu meydana gelmiştir.
    7. Yenilen devletlerde rejim değişikliği olmuştur.
    8. Dünya barışını sağlamak için merkezi Cenevre’de olan Milletler Cemiyeti kurulmuştur.
    9. Sömürgeciliğin yerini manda ve himayecilik almıştır.
    10. Sınırlar çizilirken “milliyetçilik” ilkesi dikkati alınmadığından “azınlıklar” meselesi çıkmıştır.
    11. I. Dünya Savaşı’nı bitiren antlaşmalar, II. Dünya Savaşı’nın zeminini hazırlamıştır.

    BARIŞIN DEVAMINI SAĞLAMA ÇABALARI
    Milletler Cemiyeti (10 Ocak 1920)
    Paris Konferansı’nda Milletler Cemiyeti’nin kurulması kararlaştırılmıştır.
    Versailles Antlaşması’ndan sonra Cenevre’de resmen kurulmuştur.
    Cemiyet yalnızca büyük devletlerin çıkarlarını korumuş, güvenilirliğini yitirmiştir.

    Locarno Antlaşması (16 Ekim 1925)
    Fransa’nın Almanya’ya olan güvensizliği sonucu imzalanmıştır.
    Antlaşma Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya arasında imzalanmıştır.
    Anlaşmazlıkların barış yoluyla ve Milletler Cemiyeti aracılığıyla çözülmesi kararlaştırılmıştır.

    Kellog Paktı (27 Ağustos 1928)
    Antlaşma ABD, Almanya, İngiltere, İtalya, Belçika, Polonya, Japonya ve Çekoslovakya arasında Paris’te imzalanmıştır.

    l. Dünya Savaşı İstatistikleri
    Ülkeler
    Toplam
    Asker Sayısı
    Ölü Sayısı
    Yaralı
    Kayıp
    Toplam Kayıp
    Kayıpların Asker
    Sayısına Oranı %
    İtilaf Devletleri
    Rusya
    12,000,000
    1,700,000
    4,950,000
    2,500,000
    9,150,000
    76.3
    Fransa
    8,410,000
    1,357,800
    4,266,000
    537,000
    6,160,800
    76.3
    İngiltere
    8,904,467
    908,371
    2,090,212
    191,652
    3,190,235
    35.8
    İtalya
    5,615,000
    650,000
    947,000
    600,000
    2,197,000
    39.1
    ABD
    4,355,000
    126,000
    234,300
    4,500
    364,800
    8.2
    Japonya
    800,000
    300
    907
    3
    1,210
    0.2
    Romanya
    750,000
    335,706
    120,000
    80,000
    535,706
    71.4
    Sırbistan
    707,343
    45,000
    133,148
    152,958
    331,106
    46.8
    Belçika
    267,000
    13,716
    44,686
    34,659
    93,061
    34.9
    Yunanistan
    230,000
    5,000
    21,000
    1,000
    17,000
    11.7
    Portekiz
    100,000
    7,222
    13,751
    12,318
    33,291
    33.3
    Karadağ
    50,000
    3,000
    10,000
    7,000
    20,000
    40.0
    Toplam
    42,188,810
    5,152,115
    12,831,004
    4,121,090
    22,104,209
    52.3
    İttifak Devletleri
    Almanya
    11,000,000
    1,773,700
    4,216,058
    1,152,800
    7,142,558
    64.9
    Avusturya-Macaristan
    7,800,000
    1,200,000
    3,620,000
    2,200,000
    7,020,000
    90.0
    Türkiye
    2,850,000
    325,000
    400,000
    250,000
    975,000
    34.2
    Bulgaristan
    1,200,000
    87,500
    152,390
    27,029
    266,919
    22.2
    Toplam
    22,850,000
    3,386,200
    8,388,448
    3,629,829
    15,404,477
    67.4
    Genel Toplam
    65,038,810
    8,538,315
    21,219,452
    7,750,919
    37,508,686
    57.6

  • 19 Haziran 2014 Perşembe

    XIX. YÜZYILDA OSMANLI İMPARATORLUĞU XIX. Yüzyıl Siyasal Olayları

    XIX. YÜZYILDA OSMANLI İMPARATORLUĞU
    XIX. Yüzyıl Siyasal Olayları
    Milliyetçilik Hareketleri
    Çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı İmparatorluğu, Fransız İhtilâli’nin getirdiği ulusçuluk akımından en fazla etkilenen devlettir.
    XVIII. ve XIX. yüzyıllarda Rusya başta olmak üzere İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti içinde yaşayan ulusları kışkırtmışlardır. Bu kışkırtmalar sonucunda Balkanlarda Sırplar ve Yunanlılar ayaklanmıştır.
    Sırp İsyanı
    Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ilk milliyetçilik isyanı Sırplar tarafından başlatılmıştır. Sırpların isyan etmesinde;
    • Rusya ve Fransa gibi Avrupa devletlerinin kışkırtmaları
    • Osmanlı merkezi otoritesinin zayıflaması
    • Toprak düzeninin bozulması
    • Savaş alanı haline gelen Sırbistan topraklarının sık sık el değiştirmesi
    • Sırbistan’da görev yapan memurların ve yeniçerilerin halka karşı sorumsuz davranışları
    • Milliyetçilik düşüncesinin Sırplar arasında yayılması
    gibi nedenler etkili olmuştur.
    1806 – 1812 Osmanlı – Rus Savaşları sonucunda imzalanan Bükreş Antlaşması’yla Osmanlı Devleti Sırplara bazı ayrıcalıklar vermiştir (1812). Bu ayrıcalıklarla yetinmeyen Sırplar, bağımsızlık yolunu açacak imtiyazlar isteyerek ayaklandılar. Osmanlı Devleti, Rusların olaya karışmasını engellemek için Sırplara yeni haklar tanımıştır (1815). Yunan isyanının başlamasından sonra yeniden ayaklanan Sırplar Edirne Antlaşması’yla özerk bir devlet haline gelmiştir (1829). Böylece, içişlerinde serbest hale gelen Sırplar, Rusların Osmanlı Devleti’ne baskıları sonucunda Berlin Antlaşması’yla bağımsız olmuşlardır (1878).
    Yunan İsyanı
    Osmanlı İmparatorluğu’nda diğer uluslardan daha fazla imtiyaza sahip olan Rumların ayaklanmasında;
    • Milliyetçilik akımının Rumlar arasında yaygınlaşması
    • Rusya, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa devletlerinin Rumları isyana kışkırtmaları
    • Yunanlıların eski Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak istemeleri
    • Ticaret faaliyetleri yapan Rumların zenginleşmeleri
    • Rumların okullar ve cemiyetler kurarak yapacakları isyan hareketlerine ortam hazırlamaları (Bu cemiyetlerden en önemlisi Etniki Eterya’dır.)
    • Rumların Divan-ı Hümayun elçilik tercümanlığı gibi devletin önemli memurluklarında görev almaları
    • Rumların Avrupalı devletler tarafından desteklenmesi
    • Osmanlı Devleti’nin Yanya valisi Tepedelenli Ali Paşa’nın isyan etmesi ve devletin isyanı bastırmak için uğraşması
    gibi gelişmeler Yunan isyanının çıkmasına, yaygınlaşmasına ve başarıya ulaşmasına ortam hazırlamıştır.
    Avrupalı devletlerin Rumlarla yakından ilgilenmesinde, Rumları eski Yunan uygarlığını meydana getirenlerin torunları olarak görmeleri ve aynı dinden olmaları etkili olmuştur. Avrupalıların Yunanlıları desteklemeleri, XIX. yüzyıl Avrupa diplomasisinde din unsurunun etkili olduğunu göstermektedir.
    Yanya valisi Tepedelenli Ali Paşa’nın isyanından yararlanan Rumlar Mora’da isyan başlattılar (1821). Osmanlı Devleti kısa sürede yayılan isyanı bastıramadı. Padişah II. Mahmut, Girit ve Mora valiliklerinin kendisine verilmesi şartıyla Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi.
    İbrahim Paşa komutasında Mora’ya gelen Mısır kuvvetleri kısa sürede isyanı bastırdı. Fakat bu gelişme Rusya, İngiltere ve Fransa’nın tepkisini çekmiş ve bu devletler birleşerek Navarin Limanı’nda Osmanlı ve Mısır donanmalarını yakmışlardır. (1827).
    Navarin faciası sonucunda;
    • Yunan isyanı yeniden başlamıştır.
    • Doğu Akdeniz’de Ruslara karşı deniz gücü kalmamıştır.
    • Rusya, Osmanlı Devleti’ne savaş açmıştır.
    İmparatorlukla yönetilen Avusturya, Yunan isyanında Osmanlı Devleti’ni desteklemiştir. Avusturya’nın Yunan isyanını desteklememesinde;
    • Birçok ulustan meydana gelen bir devlet yapısında olması
    • Rusların Balkanlara yerleşmesini istememesi
    gibi nedenler etkili olmuştur.
    Osmanlı – Rus Savaşı (1828 – 1829)
    Ruslar Rumeli’den ilerleyerek Edirne’yi, Doğu Anadolu’da ise Erzurum’u ele geçirdiler. Avrupa devletlerinden destek alamayan Osmanlı Devleti zor durumda kalmış ve Edirne Antlaşması’nı imzalayarak savaşa son vermiştir (1829).
    Osmanlı Devleti açısından önemli sonuçlar doğuran Edirne Antlaşması’yla;
    1. Milliyetçilik isyanları başarıya ulaşmış ve Yunanistan’ın bağımsız olması imparatorluk içindeki diğer uluslara örnek olmuştur.
    2. Osmanlı Devleti’nin sınırları daralmıştır.
    3. Devlet ekonomik sıkıntı içerisine girmiş ve yapılacak ıslahatlar aksamıştır.
    4. Yunanistan’ın bağımsız olması üzerine Rum isyanı sırasında Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’ya verilmesi kararlaştırılan Mora Yarımadası kaybedilmiştir. Mehmet Ali Paşa’nın Mora yerine Suriye valiliğini istemesi padişah ile Mehmet Ali Paşa arasında anlaşmazlığa ve Mısır isyanının çıkmasına neden olmuştur.
    Mısır Sorunu
    Yunan isyanının bastırılmasında etkili olan Mehmet Ali Paşa’ya Girit valiliği verildi. Ancak, Yunan isyanı sonrasında Mora Osmanlı Devleti’nin elinden çıktığı için Mehmet Ali Paşa’ya verilemedi. Mehmet Ali Paşa II. Mahmut’tan Mora’ya karşılık Suriye valiliğini istedi. Bu isteğin kabul edilmemesi üzerine Mehmet Ali Paşa Suriye’ye güçlü bir ordu gönderdi (1831). İbrahim Paşa komutasındaki Mısır kuvvetleri üzerlerine gönderilen Osmanlı ordularını mağlup ederek Kütahya’ya kadar ilerlediler (1833).
    II. Mahmut Osmanlı Devleti’nin düşmanı Rusya’dan yardım istedi. Rusya’nın gönderdiği bir filo İstanbul Boğazı’nı geçerek Büyükdere önlerine geldi. İngiltere ve Fransa, Rusya’nın Akdeniz’e inmesini istemediklerinden dolayı padişah II. Mahmut ile anlaşması için Mehmet Ali Paşa’ya baskı yaptılar. Sonuçta; Mısır sorunu iç sorun olmaktan çıkmış, Avrupa sorunu haline gelmiştir.
    Avrupalı devletlerin baskılarına dayanamayan Mehmet Ali Paşa Osmanlı Devleti’yleKütahya Antlaşması’nı imzalamıştır (1833). Bu antlaşmaya göre; Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği, oğlu İbrahim Paşa’ya da Adana valiliği verilmiştir. Böylece, Kütahya Antlaşması’yla Mısır sorunu geçici olarak çözümlenmiştir.
    Kendini güvence altında hissetmeyen II. Mahmut Rusya ile arasında sekiz yıl sürecekHünkâr İskelesi Antlaşması imzalamıştır (1833).
    Hünkar İskelesi Antlaşması’yla;
    • Rusya, Karadeniz’de tam güvenlik sağlamıştır.
    • Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa’nın herhangi bir hareketine karşı Rusya’nın desteğini sağlamıştır.
    • İngiltere bu antlaşmaya tepki göstermiş ve Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır.
    • Osmanlı Devleti, Boğazlar üzerindeki egemenlik hakkını son defa tek başına kullanmıştır.
    • Osmanlı Devleti, Rusya’nın himayesi altına girmiştir.
    Mısır Sorununun Çözümlenmesi ve 1840 Londra Konferansı
    Osmanlı Devleti Mehmet Ali Paşa’ya karşı İngiltere’nin desteğini sağlamak için Balta Limanı Antlaşması’yla ekonomik imtiyazlar vermiştir.
    Mısır sorununu çözümlemek için büyük devletler Londra’da bir konferans düzenlediler.
    Londra Sözleşmesi’ne göre;
    • Mısır özerk bir eyalet haline gelmiştir.
    • Mısır sorunu çözümlenmiştir.
    • Mısır isyanı, Osmanlı Devleti’nin bir valisine söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını ortaya koymuştur.
    Mısır sorununun çözümlenmesinden sonra Avrupalı devletler Boğazlar sorununu ele aldılar. Yapılan görüşmeler sonucunda Londra Boğazlar Sözleşmesi imzalandı (1841).
    Boğazlar Sözleşmesi’ne göre;
    • Boğazlar, uluslararası bir statü kazanmıştır.
    • Rusya, Hünkâr İskelesi Antlaşması ile elde ettiği imkânları kaybetmiştir.
    • İngiltere ve Fransa bu antlaşmadan kârlı çıkmıştır.
    • Osmanlı Devleti’nin Boğazlar üzerindeki mutlak egemenliği sona ermiştir.
    Kırım Savaşı
    Kırım Savaşı’nın Nedenleri
    • Rusya’nın tarihi emellerini gerçekleştirerek sıcak denizlere ulaşmak istemesi
    • Rusya’nın kutsal yerler sorununu gündeme getirmesi
    • İstanbul’a gelen Rus elçisinin protokol kurallarına uymaması ve devlet adamlarına baskı yapması üzerine Osmanlı Devleti’nin elçiyi ülkesine göndermesi
    • Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne Ortodoks Kilisesi’nin kutsal yerlerle ilgili isteklerini onaylattıktan sonra, Osmanlı sınırları içindeki bütün Ortodoksların Rusya tarafından himaye edilmesini istemesi
    1853 yılında Rusya’nın Eflak ve Boğdan’ı işgal etmesi üzerine Kırım Savaşı başlamıştır (1853). Rusya kısa bir süre sonra Sinop’a baskın yaparak Osmanlı donanmasını yaktı.
    Bunun üzerine İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti ile bir ittifak antlaşması imzalayarak Rusya’ya savaş ilan ettiler (1854).
    Müttefikler Kırım’da Sivastopol’u ele geçince Rus çarı barış istemek zorunda kaldı. Yapılan görüşmeler sonucunda Paris Antlaşması imzalandı (1856).
    Paris Antlaşması ve Önemi
    1. Osmanlı Devleti Avrupa devleti sayılacak, devletler genel hukukundan yararlanacak ve toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altında olacaktır.
    • Osmanlı Devleti, Avrupalı devletlerin garantisi altına girmekle, kendini koruyamayacak kadar zayıf bir devlet olduğunu kabul etmiştir.
    • İngiltere ve Fransa, çıkarlarının tehlikeye girmesine seyirci kalmayacaklarını göstermişlerdir.
    1. Karadeniz tarafsız hale getirilecek, sadece ticaret gemilerine açık olacak; Osmanlı Devleti ve Rusya, Karadeniz’de savaş gemisi bulunduramayacak ve tersane kuramayacaklardır.
    • Osmanlı Devleti savaşta galip gelmesine rağmen, yenik bir devlet durumuna düşürülmüştür.
    • Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri bir süre için engellenmiştir.
    • İngiltere ve Fransa, Akdeniz’deki güvenliklerini korumuşlardır.
    1. Boğazlar konusunda 1841 tarihli Londra Boğazlar Antlaşması geçerli olacaktır.
    • Boğazlar üzerinde uluslararası statü devam etmiştir.
    1. Eflak ve Boğdan’ın sahip oldukları haklar ve ayrıcalıklar genişletilecek, bu beyliklerin ve Sırbistan’ın hakları antlaşmayı imzalayan devletlerin ortak garantisi altında bulunacaktır.
    • Avrupalı büyük devletler Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmışlardır.
    • Osmanlı Devleti’nin egemenlik haklarına müdahale edilmiştir.
    • Büyük devletler Balkan uluslarının bağımsızlığına ortam hazırlamışlardır.
    1. Avrupa devletleri Islahat Fermanı’nı memnunlukla karşılamışlar ve Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmamayı kabul etmişlerdir.
    • S Islahat Fermanı’nın antlaşmada yer alması Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmalarına zemin hazırlamıştır.
    • S Islahat Fermanı Avrupalı devletlerin baskısıyla hazırlanmıştır.
    Osmanlı İmparatorluğu’nun Dağılması
    Panislavizm Hareketleri
    Slav asıllı toplulukları (Rus, Sırp, Hırvat, Slovak, Bulgar, Ukrayn, Sloven v.s.) siyasal ve kültürel bakımdan birleştirmek isteyen harekete Panislavizm denilir.
    Rusya Panislavizm politikasıyla; Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmayı ve bu devleti yıkmayı, Balkanlara egemen olmayı ve Balkanlar üzerinden sıcak denizlere ulaşmayı amaçlamıştır.
    Balkanlarda Ayaklanmalar
    Rusya, tarihi emellerine ulaşabilmek amacıyla Balkan uluslarını Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kışkırttı. 1876’da Bulgarlar, arkasından Karadağlılar ve Sırplar ayaklandılar. Osmanlı tarihinde bu gelişmelere “Balkan Bunalımı” denilmiştir.
    1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı
    Avrupalı Devletler İstanbul’da konferans düzenleyerek Balkan uluslarına özerklik verilmesini istemişler, bu teklifleri Osmanlı Devleti kabul etmemiştir. Bunun üzerine Osmanlı Devleti’ne savaş açan Ruslar Osmanlı orduları karşısında büyük başarılar kazanmışlar ve Edirne’yi alarak İstanbul yakınlarındaki Çatalca’ya kadar ilerlemişlerdir.
    İstanbul’un Rusların eline geçmesinden çekinen Osmanlı Devleti barış istedi. Barış görüşmeleri Ayastefanos’ta (Yeşilköy) yapıldı (Mart 1878).
    Rusya’nın çok güçlenmesi menfaatlerine ters düşen İngiltere’yi harekete geçirdi. Avusturya, Balkanlara yayılmayı amaçladığından antlaşmaya tepki gösterdi. Almanya da bu devletlere katılınca Ayastefanos Antlaşması uygulanmamıştır.
    Rusya, yeni bir savaşı göze alamadığından Berlin’de bir kongre toplanmasını kabul etti.
    Berlin Kongresi’ne Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Avusturya, Fransa, İtalya ve Almanya katıldı. Görüşmeler sonunda Berlin Antlaşması yapıldı (1878).
    Bu antlaşmaya göre;
    • Osmanlı Devleti’nin tek kârı Doğu Beyazıt olmuş, ancak Kıbrıs’ı İngilizlere üs olarak vermiştir.
    • Ermeni sorunu, Berlin Antlaşması’yla uluslararası politika konusu haline gelmiştir.
    • Bulgaristan’ın parçalanmasıyla Rusya’nın Balkan egemenliği ve Ege Denizi’ne inmesi engellenmiştir.
    • Osmanlı Devleti, Berlin Kongresi’nde Avrupalı devletlerin hedefi haline gelmiştir. Bunun sonucunda kongre Osmanlı Devleti’nin paylaşım pazarlığı haline gelmiş, Osmanlı Devleti’nin dağılması hızlanmıştır.
    • Bu dönemde İngiltere de Osmanlı Devleti’nin parçalanması girişimlerine katılmıştır. Bunun sonucunda Osmanlı Devleti’nin denge politikasında İngiltere’nin yerini Almanya almıştır.
    • Osmanlı Devleti Anadolu’da ve Balkanlarda geniş toprak kaybına uğramıştır. Rumeli’deki Türkler güvenli yerlere göç etmişler ve Rumeli’de Türk nüfusu azalmıştır.
    Dağılmayı Önleme Çabaları
    Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek ve siyasal varlığını sürdürmek amacıyla bazı düşünce akımları ortaya çıkmıştır.
    Osmanlıcılık
    Osmanlıcılık fikri Tanzimat Dönemi’nin sonlarına doğru ilk defa Genç Osmanlılar adı verilen aydınlar tarafından ortaya atılmıştır. Osmanlıcılık fikrini savunan Genç Osmanlılar, devletin sınırları içerisinde yaşayan bireyler arasında dil, ırk ve din bakımından hiç bir ayrım gözetmeksizin aynı haklara sahip oldukları kabul edilirse, Osmanlı toplumu içinde bir kaynaşma ve dayanışma sağlanacağı düşüncesindeydiler.
    Ancak;
    • Azınlıkların bağımsız olmak istemeleri ve ulusçuluk akımının yaygınlaşması
    • Avrupalı devletlerin azınlıkları kışkırtmaları ve korumaları
    • Balkanlarda isyanların çıkması ve Anadolu’da Ermeni olaylarının yaşanması
    Osmanlıcılık düşüncesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını göstermiştir.
    İslâmcılık
    İslâmcılık düşüncesiyle; imparatorluk içindeki Müslüman unsurlar arasında birlik ve beraberliği sağlamak ve imparatorluk dışındaki Müslümanların Halifelik kurumunun dini gücü etrafında birleştirilerek beraber hareket edilmesi amaçlanmıştır. II. Abdülhamit, “İslâmcılık” düşüncesini, resmi bir politika olarak benimsemiştir.
    Birinci Dünya Savaşı’nda Arapların İngilizlerle birlikte hareket ederek Türk askerlerine saldırmaları, İslâmcılık görüşünün Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünü korumada başarılı olamadığını göstermiştir.
    Türk Birliği (Turancılık)
    Türkçülük akımı, bir kültür hareketi olarak başlamış, ancak daha sonra siyasal bir karakter kazanmıştır. Turancılık düşüncesinin amacı, Türkleri bir ülkede, bir yönetim ve bayrak altında toplamaktı.
    Turancılık, İttihat ve Terakki Partisi’nin programında yer almış, devlet yönetimine yansıtılmıştır. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda yenilmesi, Turancılık hareketini zayıflatmıştır.
    Türkçülük
    Osmanlı Devleti, Balkan Savaşlarının olumsuz sonuçları nedeniyle kendisini yıkan ögelerden birinin milliyet ve millet kavramı olduğunu anlamıştı. Osmanlıcılık ve İslâmcılık anlayışının terk edilmesiyle ülkede, Türkçülük akımı ön plana çıkarıldı. Bu akımın öncülerinden Ziya Gökalp, çalışmalarıyla Türkçülük akımına toplumsal bir içerik kazandırmıştır.
    Batıcılık
    Batıcılık, II. Meşrutiyet Dönemi’nde bir düşünce akımı haline geldi. Bu görüş, devletin Batılılaşmasıyla kurtulabileceğini ve bunun için çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini savunmuş