11 Kasım 2014 Salı

Hürriyet ve İtilaf fırkası

Hürriyet ve İtilaf fırkası


   hani şimdi ittihat ve terakki'ye vurmak moda ya. bunun beraberinde getirdiği bir davranış ise hürriyet ve itilaf'ı yine bilgiye dayanmadan aklamak. oysa hürriyet ve itilaf da çoğu ittihatçılardan ayrılma insanların kurduğu bir parti. hatta döneminin pek çok kaynağının şehadet ettiği üzere itc gibi bir ideolojisi bile yok. yalnızca iktidardan uzaklaştırılmış ittihatçılar kulübü. ama işte çığır açıcı bir çalışma yaptığınızda sizden sonrakiler bu sefer o çığırın altında kalmaya başlıyorlar. idris hoca bir kere tasnifi koyunca hürriyet ve itilaf otomatikman kendini rakip olarak konumlanmış buluyor.

   hürriyet ve itilaf nasıl iktidara gelmiş? kendisine bağlı halaskar subaylar grubu haziran 1912'de, dört yıl önce enverlerin yaptığı gibi makedonya'da dağa çıkmış ve istanbul'a tehdit telgrafları çekmişler. bunun üzerine mevcut ittihat ve terakki destekli iktidar devrilmiş ve bu fırka iktidara gelmiş. yani meşhur nisan 1912 sopalı seçimlerinden iki ay sonra itc devrilmiş. hürriyet ve itilaf tüm osmanlı topraklarında yaygın teşkilata sahip kitle destekli bir parti mi ? ben görmedim. yani halkla bağ kurmak anlamında ittihatçılardan bile kötü durumda. ittihatçıların kulüplerine bile sahip olmayan, tek özelliği ittihatçı nefreti olan, halktan kopuk bir koalisyon.

   ittihatçılar kötüydü, kakaydı. pis milliyetçilerdi, koskoca imparatorluğu türkçü politikalarla çökerttiler. hepsine amenna. peki hif, itc'nin tersine bir politika deklare etti mi ? yani farklı, alternatif bir politika koydu mu ortaya iktidarında ? hayır. temel ulusal sorunlar olan rumeli sorununda veya ermeni sorununda veya arap sorununda ortaya konulmuş, onlar itc zararlı oysa ben hif'im işte bu da planım diye bir döküman yok. sadece iktidara yerleşme ve ittihatçılardan hınç alma var. bunu ben demiyorum devrin kaynakları diyor.

   hif'in bu memlekete en büyük kötülüğü balkan savaşlarıdır. çoğu kişi idare itc'de zanneder ama savaşın başında, ekim 1912'de iktidarda olan hif destekli hükümettir ve bir ay içinde savaş kaybedilir. çünkü hif ile itc sonu `bab-ı ali baskını` ile bitecek bir iktidar kavgasına tutuşmuştur. yöntemleri farklı mı ? hani itc fedai teşkilatı, pusu teşkilatı. alçakça pusularda insan öldüren korkaklar sürüsü. peki hif ne kadar farklı ? ocak 1913'de iktidarı yitirdikten sonra fırka terör eylemlerine yönelmiştir. ilk iş haziran 1913'de sadrazam `mahmut şevket paşa`'yı vururlar. bizzat göz yumdukları bu hif suikasti sayesinde itc üç kafadarları istanbul'da sıkıyönetim ilan eder ki 10 yıl sürecektir bu örf-i idare ve tüm muhaliflerini bastırarak tek parti devletini kurar. hürriyet ve itilaf yenilgiyi hemen kabul etmez, parti liderleri, ağustos 1913'de enver, talat ve cemal'i öldürmeleri için hınçaklarla anlaşır ve onlara 20.000 frank öder. plan bir hükümet ajanı sayesinde engellenir.

   osmanlının şanssızlığı salt ittihat ve terakki değildir. onun karşısındaki muhalif fırkanın hürriyet ve itilaf olması da aynı derecede şanssızlıktır. zira muhalif fırkanın itc'ye karşı hınç haricinde hiçbir alternatif plan veya programı mevcut değildir. fırkanın 1919'da canlanmış hali sirk soytarılığı olduğu için bahsetmeye bile değmez. ama bu fırka jakoben itc kadar bile halkla teması olmayan bir nefret koalisyonudur sadece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder