8 Ekim 2014 Çarşamba

kobani ve akıl tutulması

binlerce mülteciyi kabul eden, bölge insanına her tür desteği veren Türkiye'den hesap sormak isteyenler çirkin bir şekilde Kobani'deki IŞİD saldırılarını istismar ediyor. Sanki Kobani'ye Türkiye saldırmış gibi vandallık ve şehir terörü servis ediyor.
Önceki gece ve dün gün boyu başta Güneydoğu şehirleri olmak üzere, İstanbul ve diğer büyük şehirlerde iş yerleri tahrip edildi, otobüsler yakıldı, evler tarandı, insanların evleri ateşe verildi, asker-polis saldırıya uğradı.
Kobani'nin intikamını Türkiye'den, orada mağdur olmuş insanlara kalbini açanlardan alma düşüncesinin Kobani ile hiçbir ilgisi yok. Onların derdi başka. Yani, Kobani bahane. Bu gerilim üzerinden sokakları harekete geçirerek yeni bir muhalefet bloku üretmek ve hükümetle hesaplaşmak istiyorlar. Dertleri Türkiye ve hükümet, asla oradaki mağduriyetler değil.
Aslında orada ne yaşandığını da umursamıyorlar. Ölümleri, göçleri, şiddeti önemsemiyorlar. Bunların hiçbiri o bölgelere gidip yardım etmiyor. Tam aksine yardım faaliyetlerini sabote ediyor, yardım çalışmalarına katılanları hedef alıyor, yaralı taşıyan ambulansları taşlattırıyor, IŞİD'ci oldukları iddiasıyla insanların evlerini yaktırıyor.
Tezkere'ye hayır, diyorlar, sonra çıkıp silah istiyorlar, asker istiyorlar. Bu nasıl bir çelişki? Orada güvenli bölge oluşturalım, Kobani'yi saldırılardan koruyalım, diyenlere ateş püskürüyorlar, sonra 'Kobani'yi niye kurtarmıyorsun' diye ortalığı ateşe veriyorlar. Bu nasıl bir hastalık? Askere taş atan vekil, 'sizin devletiniz' diyen vekil, Türkiye PYD'lileri IŞİD'in elinden kurtarmıyor, diye kıyameti koparıyor, bu nasıl bir siyasi körlük!
Türkiye, iki uç arasında dengeli bir mevzidir, bir umuttur. Durduğu yer sağlamdır, böyle de devam etmelidir. Batılı ülkeler iki uç arasındaki çatışmayı beslerken onlara yönelmesi gereken öfkenin Türkiye'ye yöneltilmesi de bölge geneline yönelik müdahaleci senaryoların uzantılarıdır. Bu güçler, gelecekte yıllarca sürecek bir mezhep savaşının altyapısını oluşturuyor şu an. Projeyi kıracak tek güç de Türkiye'dir. Bu yüzden Türkiye'yi iki ateş arasına almaya, çözüm sürecini bitirerek etnik çatışmalarla yormaya çalışıyorlardemokrasi ve özgürlükler sınırsız değildir her seyin bir sınırı var

Bu olayların hesabını yüce türk milleti soracaktır devletin  nasıl şefkat eli varsa birde tunçeli var    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder